FUKAHA-İ KİRAMIN NAKİLLERİNİN

HULASASI VE BA’ZI İZAHAT

 

KIRAATİN SÜNNET MİKTARI

 

       (İbni Abidin) de: Namazda kıraatin sünnet miktarı, sabah ve öğle namazlarında mufassal tabir olunan şurelerin uzunlarından, ikindi veya yatsı namazlarında yine mufassalın ortalarından, akşam namazında yine mufassalın kısalarından okumaktır, diyor. (12).

         (Muhit) de ayniyle böyle söyledikten sonra şunları da ilave ediyor: (öğle namazı, iş zamanına tesadüf ettiğinden, sabah namazından biraz kısa okunsa da olabilir) diyenler de olmuştur. (Hucurat) suresinden (Buruc) suresine kadar olan sureler, mufassalın uzunlarıdır. (*)(Uzunları: 49 – 84 de kadar) (Buruc) suresinden (lemyekun) suresinden ahiri Kur’an’a kadar olan sureler, mufassalın kısalarıdır, diyor. (1)

         Demek oluyor ki Hucurat suresinden ahiri Kur’an’a kadar olan surelerin mecmuuna mufassal tabir olunuyor.

         (ibni Abidin), (Munyatülmusalli) de öğle namazı, ikindi namazı gibidir. Binaenaleyh ikindi namazında okunması sünnet olan surelerin okunması lazım geldiğini söylemişlerdir, diyor. (32). (İbni Abidin, C.1, S.398, Okuma bahsi) Mültaka ve şerhi (Damad) da: Kur’an’ın sünnet miktarı yolculuk halinde ve acele bir zamanda olursa fatihadan sonra istediği kısa sureleri okumaktır. Acele bir zamanda değil ise, o zaman sabah namazında (Buruc) ve (inşakkat) gibi biraz hafif sureleri okumaktır. Yolcu değil ise sabah namazında her iki rekatta fatihadan başka kırk yahut elli ayet okumaktır ve ulema, sabah ve öğle namazlarında mufassalın uzunlarından, ikindi ve yatsı namazlarında mufassalın ortalarından ve akşam namazında mufassalın kısalarından okunmasını istihsan ettiler, yani beğendiler ve zaruret zamanında icab hale göre okur, diyor. (33)(multeka ve şerhi Damad, C.1, S. 102 Okuma bahsi)

         İşte yanlış anlaşılan ibarelerin biri de budur. Yani (Multaka) nın kırk yahut elli ayet okumaktır. Ulema da Mufassalın okunmasını istihsan ettiler. Yani beğendiler sözüdür. Bu sözü şöyle anlıyorlar: Sabah namazında kırk yahut elli ayet okumak sünnettir. Mufassalı okumak da ulemanın kendi kendilerine beğenmiş oldukları bir şeydir. Binaealeyh bu sünnet değildir, diyorlar. Birde 40 veya 50 ayet diyor da, tam sure okunacak ve falan surelerden olacak, demiyor. Şu halde sabah namazında kırk yahut elli ayet okunsun da ister Mufassal’dan okunsun, ister başka surelerden okunsun, ister tam sure okunsun, ister eksik sure okunsun; her suretle sünnet olduğunu ifade etmiş oluyor, diyorlar. Bugün ise birçok yerlerde amel de: bunun üzerinedir. Halbuki bu doğru değildir ve (Mültaka) nın maksadı da bu değildir. Zira Aleyhisselatü vessela Efendimiz, hiç terketmeksizin tam sure okumağa devam buyurduğu ve bunun için zammı surenin vacib olduğu yukarıda açıkça beyan ve birçok nakillerle isbat edilmişti. Yalnız tam sure okunmakla kalmayıp Mufassal’ın muayyer surelerini okumak sünnet olduğu da keza nakillerle isbat edilmişti. (Mülkaka) nın; kırk yahut elli ayet okumak demekten maksadı, Mufassal’ın uzunlarından kırk yahut elli ayet gelecek kadar iki sure okumak demektir. Ulemada, Mufassal’ın okunmasını istihsan ettiler, begendiler demekten maksadı da, aded-i ayet itaber etmiyerek yalnız mufassal’ın okunması sünnet olduğunu istihsan ettiler. Ayet sayılı itibarı rivayetinin üzerine bunu tercih ettiler, demektir. (Multaka) bunları bildiğinden dolayı tafsil etmemiştir. Çünkü Mufassaldan başkasını okumak sünnet olduğunu ulemadan hiç söyleyen olmamıştır. Bilakis mufassalı okumak sünnet olduğuna hepsi müttefiktirler. Yalnız şurada ihtilaf etmişlerdir ki, bir kısmı alelıtlak, yani ayet sayısını itibar etmiyerek mufassalı okumak sünnettir, bir kısmı da: (Evet! Mufassalı okumak sünnet olmakla beraber, rivayetlerde vaki olan ayet sayısına riayet etmek de sünnetir) demişler.       Bu meselenin kökü malum olduğundan yalnız ihtilaf ettikleri noktayı anlatmak için şu kısa tabirler ulema arasında kafi görülerek kullanılmaktadır. Bir kısmı Mufassal’ı okumak sünnettir, dediler. Bir kısmı da ayat sayısına riayet sünnettir, deyiverirler. Mufassal’ı okumak sünnettir, dendiğinden; ayetlerin sayısına itibar edilmiyerek Mufassal’ı okumak sünnettir manası anlaşılacaktır. Ayetler sayısına riayet sünnettir, yani kırk ayet, elli ayet okumak sünnettir, dendiğinde de, Mufassal’ın uzunlarından bu adetlere, ayetlerin adedi denk gelecek sureleri okumak sünnettir manası anlaşılacaktır. Onun için (Bahr) kitabi, az aşağıda (ibni Abidin) in bu mesele hakkındaki muhakemesi meyanında görüleceği veçhile, ayetle, adet itibar edenlerden, yani kırk ayet, elli ayet okumak sünnettir, diyenlerdendir. Bununla beraber Mufassal’dan başkasını okumak hilaf-ı sünnettir de demiştir. (35)(Mülteka Şerhi Müntehada, C.1, S.36, Okuma Sünnetleri bahsi)  Aynen (Nehr) kitabı yine muhakemede görüleceği veçhile, ayetlere adet itibar edenlerden olduğu halde o da böyle söylüyor. Evet, Mufassal’ı okumak sünnet olmakla beraber, rivayetlerde vaki olan ayetler sayısına riayet etmek, o da sünnettir, diyor. Binaenaleyh her iki taraf, Mufassal’ı okumak sünnet olduğunda müttefik olup, yalnız ayetlerde sayı müteber olup olmamak huusunda ayrılmış oluyorlar. Ulemanın, ayetlerde sayıya itibar etmiyerek yalnız Mufassal’ı okumak sünnet olduğu rivayetini beğenmiş olmalarına gelince:

         (Mültaka) nın şerhi olan Münteha elanhur) de ulemanın, alelıtlak Mufassal’ı okumak sünnet olduğu rivayetini beğenmeleri ve ayetlerde sayı muteber olacağı rivayetinin üzerine bunu tercih eylemeleri kendi kendilerine değildir. Sahabiden nakledilen bir esere istinadendir. Çünkü Hazreti Ömer Efendimiz; Ebu Musa el-aşari Hazretlerine yazdığı bir mektupta: